Kategoriler
Apple Haber

Apple Beats’i Ne Yapsın?

Geçtiğimiz haftalarda Apple’ın Beats’i satın almasıyla alakalı dedikodular yayılmaya başlamıştı. Geçtiğimiz günlerde de Apple, resmi web sitesi vasıtasıyla müzik dünyasındaki devlerden biri olan Beats’i satın aldığını duyurdu. Apple’ı yakından takip edenlerin dikkatini hızla çekti bu haber ver sonrasında herkesin aklında bazı sorular oluştu. Apple, başka markalar dururken neden Beats’i tercih etti? Bazılarına göre Apple neden böyle saçma bir satın alım yaptı? Vs vs vs…

Bu konulara biraz değinelim…

İlk olarak şunu söylememiz gerekiyor: Apple Beats’i satın aldı derken Beats firmasının Beats Streaming Music elektronik müzik dağıtım ağını ve kulaklık gibi profesyonel seviye kulaklıklar üreten Beats Electronics’i satın aldığını bilmemiz gerekiyor. Yani bu satın alımın Apple için temelde iki önemli adımı var: Bunlardan birincisi yazılım ve diğeri ise donanım.

Müzik dünyasında bir yarış var ve bu yarışmaya çevrimiçi müzik hizmeti açısından bakalım. Bu yarışmada kimler var?
iTunes
Spotify
Beats

Bu üç yarışmacıya ek olarak daha onlarcası da var ama bizi ilgilendiren şu an için bu üçü.

Apple Steve Jobs’dan ibaret değil ve bunu anlamalıyız artık. Apple’ın her yaptığını yanlış olarak atfetmek çok da dürüstçe olmaz. Apple sonuçta bir teknoloji şirketi ve teknoloji ile büyümekte. Dolayısıyla küçük ya da büyük, satın alımlar sürekli olacaktır ve bu satın alımların ne kadar akılcı olduğunu bizler asla göremeyeceğiz (Apple’ın kar marjını açıkladığı toplantılar dışında).

Beats müzik endüstrisinde en çok gelir sağlayan şirketlerden biri. Elektronik müzik dünyasını bir kenara bırakın, sadece kulaklık satışlarıyla bile bir lider konumunda. Bu kadar bıdı bıdıyı yapanların çoğu Beats kulaklıkları kullananlardan oluşmakta bu da ayrı bir çelişki doğrusu.

Apple her iki ortamda da işine yarayacak bir rakibini satın alarak bence en mantıklı işlerden birini yaptı. Spotify da iyi bir rakip ama donanım olarak Apple’ın karşısına çıkamıyor. Sonuçta tek kulvarda Apple ile yarışta. Beats müzik konusunda Apple’a daha da fazlasını katacak. Bir de olayın diğer tarafından bakılması lazım. Apple sayesinde Beats daha fazla satacaktır; ama yine kazananan Apple olacak.

Spotify kullanıcı sayısının Apple’ın kullanıcı sayısından fazla olması normal bir durumdur. Ayrıca Spotify, Apple’ın gelişim şemasına uyacak bir şirket değil gibi görünüyor. Apple Beats’i satın alarak aslında yarışmayı daha da kızdırıyor. Spotify’ı satın alamazmıydı? Yahu, dünyanın en değerli markalarından ve en zengin firmalarından birinden bahsediyoruz. Alırdı tabiki. Lakin, Spotify Apple’a çok bir şey katmayabilirdi. Spotify oldukça büyük bir kitleye sahip ve kendi normlarında büyüyen bir firma. Apple Spotify’ı satın alsaydı akışkan müzik (streaming music) dünyası sona ererdi. Amaç bir yarışmayı bitirmek değil, bu yarışmadan daha fazlasını çıkarabilmektir. Eğer tersini düşünüyorsanız hemen şimdi iTunes’u silin, Winamp yükleyin ve MP3 dinlemeye başlayın.

Apple her ne kadar eskisi gibi belli bir zümre tarafından kullanılan teknoloji firması olarak anılmasa da, ortada bir gerçek var ki hala belli bir zümre tarafından kullanılıyor. Bu zümrenin satın alım alışkanlıkları arasında lüks müzik tüketimi yer almakta. Sizce bu durumda online radyo kanalına mı insanlar yönelir, yoksa lüks görünen bir alt yapıya mı? Bu konuda Apple’ın tercihi yine mantıklı görünmekte.

Apple’ın Beats’i elemanları için satın aldığı dedikoduları yer almakta. Yahu bu kadar aptalca bir açıklama olamaz. Dünyanın en büyük şirketi birinin kaşına gözüne bakarak eleman almaz. Elemana ihtiyacı varsa onun şirketini almaz.

iPod’larımızda, iPad’lerimizde ve en önemlisi iPhone’larımızda beats imzları kulaklıklar olsa inanın bana verdiğiniz yüzlerce fazladan lirayı düşünmezsiniz bile. Apple müşteri algısını çok iyi ayarlayan bir firma ve bu deneyimi bizler yani Apple ürünlerini kullananlar yıllardır yaşamaktayız.

Yukarıdaki bilgiler ışığında, hala Apple’ın hata yaptığını düşünüyor musunuz?

Kategoriler
Apple Etkinlik

World Wide Developers Conference 2014 Haziran’da

wwdc14-tickets-ticketYıllardır Haziran ayını iple çekmemize neden olan Apple Dünya Geneli Geliştirici Konferansı bu yıl da yine bizi fazlasıyla beklentilere sokacak gibi görünüyor. 2-6 Haziran 2014 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan geliştiric konferansı aklımıza ilk olarak iOS 8’i getiriyor. Dünyanın birçok noktasından Amerika’ya giden geliştiriciler burada Apple mühendisleriyle çalışmalara katılıyor ve ürünlerini daha iyi hale getirmek için yep yeni Apple teknolojilerini mühendislerden bizzat öğreniyorlar.

Bu yıl galiba farklı bir kayıt yöntemi kullanacaklar. Kayıtlarda kura çekilişi olacak. Yani katılma şansınız oluyor. Geçen sen ilk birkaç dakika içinde kayıtlar bitmişti ve bunun dışında katılım olamamıştı. Bu sene ise farklılık şu cümlelerden anlaşılabiliyor:

Randomly selected applicants will have the opportunity to purchase a WWDC ticket for 1599 USD or in local currency where available.* The purchase must be completed by April 14, 2014 at 5:00 p.m. PDT. WWDC tickets are for use by the selected applicant only and may not be sold, resold, bartered, auctioned, or transferred in any way. (sayfaya ulaşmak için tıklayın)

Açılış, yeni ürün tanıtımları ve workshop(çalıştay)lara ek olarak konserler de WWDC’14 etkinlik takviminde mevcut. 7 Nisan 2014 tarihinde Türkiye saatiyle saat 15:00’te bitletler satışa sunulacak.

Kategoriler
Apple Haber

Türkiye’nin İlk Apple Store’u Açılıyor

Apple’dan uzun zamandır beklenen adım sonunda geliyor. 5 Nisan 2014 tarihi Türk Apple Kullanıcıları için bir dönüm noktası olacak. Apple’ın resmi olarak Türk kullanıcılarının karşısında olması bundan sonraki birçok süreci çok farklı kılacak. Yıllardır hep bu anı bekliyorduk, ne diyelim hadi hayırlısı… Kimler Cumartesi sabahı orada olacak? Açılış saat 10:00’da yapılacak?

hero_zorlu_2x

Kategoriler
Apple iPad iPod Makale

Kitlesel Bireyselleştirme ve Apple

Son dönemlerin en önemli reklam malzemelerinden biri olan “Kitlesel Bireyselleştirme” (yani İngilizcesi ile Mass Customization) uzun zamandır insanları güzel bir şekilde oyalayıcı bir kandırmaca aracı olarak kullanılmakta. Ben de Apple’ın bu konudaki pozisyonu hakkında sunduğu gerçek bireyselleştirme süreci hakkında sizlerle düşüncelerimi paylaşmak istedim.

Peki, öncelikle şu soruyu soralım ve buna bir cevap verelim. Nedir Kitlesel Bireyselleştirme? Bu sorunun cevabını vermeden aşağıdaki görüntülere ve markalara bakmanızı tavsiye ediyorum.

Gelelim şimdi bu terimin ne olduğuna. Pamukkale Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Bardakçı da bu terimi şöyle tanımlamaktadır:

…“kitlesel bireyselleştirme” denildiğinde bilgisayar destekli bilgi sistemlerinin, esnek üretim sistemleriyle bütünleştirilmesi sonucunda her bir müşteri için farklı bir ürünün oldukça büyük sayıda müşteri için üretilmesi ifade edilmektedir.

Wikipedia ise şunu söylemektedir:

pazarlamada, üretimde, çağrı merkezlerinde ve genel olarak yönetim alanında özelleştirilmiş bir sonuç ortaya çıkarmak için esnek bilgisayar destekli üretim sistemlerinin kullanımıdır. Bu sistemler kitlesel üretim süreçlerini düşük maliyetlerini bireyselleştirmenin esnekliği ile birleştirmektedir.

Bu noktadan sonra bu kavramın Apple ile nasıl bağdaştığını açıklamakta fayda var.

coca-cola

Apple, diğer herhangi bir üretici gibi, belli miktarda ürün üretmekte ve bunu müşterilerine pazarlamakta. Bunu Nutella’nın üreticisi Ferrerove Kola üreticisi The Coca-Cola Company de yapmakta. Hem de bu bahsetmiş olduğum bütün firmalar ürünlerini sayı olarak yüksek miktarlarda üretmekte. Zaten sanayileşmiş bir medeniyetten doğan üretim kavramından başka bir şey bekleyemezdik, değil mi?

nutellaBuraya kadar kavramları algılamanız konusunda bir sıkıntı olduğunu düşünmüyorum. Ferrero bizler afiyetle yiyelim diye Nutella’ları kavanoz kavanoz (yüzbinlerce) üretiyor; Coca-Cola şişe şişe veya kutu kutu kolaları üretiyor biz ferahlayalım diye; ve aynı olmasa da benzer bir şekilde temel, orta düzey veya ileri (profesyonel) düzey kullanımımız için de Apple bilgisayarları üretmekte.

Son aylarda özellikle Ferrero ve The Coca-Cola Company’nin reklamları dikkatimi çekmekteydi. Yahu değişmeyen bir ürünü satmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Bir de öyle güzel reklam yapıyorlar ki insanları marketlere döküp harıl harıl ürünlerini aldırtmak için daha fazla bir şey yapmalarına gerek kalmıyor. Özellikle de “adınıza özel” kampanyaları ile cidden “kitlesel üretim” kavramına farklı bir soluk getiriyorlar.

Şimdi bu belirgin üreticiler ile Apple’ın arasındaki farklara geleceğiz.

Aslında kampanyalarının aksine bahsettiğim bu iki firma kişiye özel bir şey üretmiyor. Kişiye özel olması için Coca-Cola kutusunun tamamen size ait olması veya sizden bir şey taşıyor olması gerekiyor. Nutella kavanozu da aynı durumdan nasibini alıyor. Burada kişiye özgü olan bir şey yok aslına; sadece kişilerin ortak özelliklerine yönelik üretimler söz konusu. Yani, aslında sadece KANDIRILIYORUZ. Çünkü temelinde X şahsı için üretilen bir ürün söz konusu değil. İsimleri X olan kişiler için toplu üretilen ürünler bunlar.

engravingwrap-hero-engraving-2013

Peki, Apple da toplu üretiyor diyeceksiniz şimdi. Evet, Apple da toplu üretim yapıyor ama sizin ihtiyacınıza göre şekillendirilebiliyor ürünleri belli ölçüde. Sabit bir ürün üretmiyor Apple. Ama, asıl olay engraving veya lazer ile yazı yazma mantığıyla farklılaşıyor. Bu özellik tamamen kişise özel bir üretim kavramını ortaya çıkarıyor. Apple ürettiği bir şeyi kişiye göre özelleştirerek ulaştırıyor. Yani, aslında özelleştirerek (her üründe uygulanan bir hizmet değil bu) aldığınız ürünün aynısı başka kişide olmuyor. Şu an için sadece iPad ve iPod larda sunulan bu teknolojik hizmet yardımı (Apple zaman zaman tatil veya belli günlerde bu hizmeti ücretsiz sağlayabiliyor) ile satın aldığınız ürün gerçek anlamda kişiye özgü hale geliyor.

Kavramın adı kitlesel, diğer firmaların kitlesel üretmesi normal değil mi diyeceksiniz. Evet, benim buna karşı çıkan bir fikrim yok. Lakin, bana özel olduğu savıyla satılması açısından bir sorun var. Apple birçok alanda farklı olduğu gibi bireyselleştirme konusunda da farklılığını göstermekte.

Kategoriler
Apple Haber iOS iPad iPhone iPhoto iPod

iTunes Müzik Mağazası Türkiye’de

Yıllarca bekleyişin sonu geldi ve iTunes Müzik Mağazası sonunda açıldı. 3 Kasım 2012 Apple'ın Türkiye'de bir dönüm noktası olacak. Uzun zamandır MUYAP konusunda sıkıntı yaşandığı konusunda dedikodular duyuyorduk ama sonunda bekleyişe değecek galiba. iTunes Müzik Mağazasına yoğunluk nedeniyle ilk etapta giriş yapamayabilirsiniz ama bu ilk günlerde olacak bir durum. Fiyatlar ise şu şekilde:

Şarkı: 0.89 TL

Albüm: 8.90 TL

Film Satın Alma: 17.99 TL

Film Kiralama: 3.99 TL

Tüm Türk Apple kullanıcılarına hayırlı olsun…

Kategoriler
Apple Haber Teknik

Retina Ekranlı MacBook Air Olabilir mi?

MacBook Air her tip kullanıcıyı çok kolaylıkla büyüleyebilecek bir bilgisayar. Başlıktaki soruyu cevaplamak için aslında yapmamız gereken en önemli şey MacBook Air’in ne olduğunu ve nasıl bir alt yapıya sahip olduğunu anlamak olacak.

Öncelikle MacBook Air’in hafif taşınabilir bilgisayar sınıfında kuralları değiştiren bir cihaz olduğunu unutmamalıyız. Kullandığı alt yapı ve teknik özellikleriyle kendi sınıfında (sınıfında aslında kendinden başka bir şey yok o ayrı) sayılabilecek birçok bilgisayarı arkasında bırakabilecek özelliklere sahip. Çift çekirdekli i5 veya i7 işlemcilerle en üst performans sağlayabilecek durumda. Hele hele bu hızı bir de Flash destekli disk ile birleştirince MacBook Air, birçok bilgisayarın size sunamayacağı bir performans verir. Başlıktaki sorumuzun cevabı aslında işlemcide yatıyor. Intel’in üçüncü nesil mobil destekli i serisi işlemcilerinin (en azından Apple tarafından kullanılanların) en ortak yönü, hepsinin farklı özelliklerde de olsa aynı grafik işlemcilerini var olması. Şu an piyasada olan üçüncü nesil mobil i serisi işlemcilerinin hepsi Intel® HD Graphics 4000 grafik işlemcisini içermekte. Intel i5 ve i7 serisinin hepsinde aynı grafik işlemcisi var dedik ama arada fark var. Grafik işlemcilerinin az frekansları Pro serilerindeki işlemcilerde 650 MHz ama Air lerde 350 MHz. Hepsinin desteklediği çıkış sayısı ve port aynı. Hepsi eDP/DP/HDMI/SDVO/CRT kapılarına destek vermekte. Hepsi aynı anda 3 ekranı destekliyor. Hepsi Intel Wireless Display teknolojisini yani Apple’ın AirPlay teknolojisinin dayandığı alt yapıya da sahip. Şimdiiii, i5 işlemcileri ve i7 işlemcilerindeki grafik çipinin azami 2560×1600 çözünürlüğü destekliyorsa, şu anki şartlar altında MacBook Air’in retinalı olmalasının bir engeli yok gibi görünüyor. Çünkü işlemcilerin sadece kendileri üzerindeki çip bile bu çözünürlüğü destekliyor. Zaten hepimiz i5 işlemcileri ile bile MacBook Pro’nun Retinalı olabileceğini 13 inç Pro modeli olarak çıktığını biliyoruz.

Amaaaaaa. MacBook Air’den fazlasını bekleyemezsiniz. Ne kadar performansı en çok etkileyen şeylerden biri harddisk gibi görünse de, işlemcinin ne kadar az işi olursa size o kadar daha fazla performans sunacağı da aşikar. MacBook Air ve 13 Retina modellerinin benzer işlemciye sahip olmalarına karşın, işlemcilerin tamamen aynı olması anlamına gelmiyor. İşte zaten buradaki Pro olma veya olmama özelliği burada ortaya çıkıyor. En temelinde benzer işlemciler bile olsa, biri daha fazla hızlı çalışabiliyor, diğeri daha yavaş. Performans konusunda çok belirgin olmasa da bir düşüş yaşanması ihtimal ama Intel bir sonraki işlemci atağını yapıp i5 ve i7 serisi işlemcilerin yeni sürümünü yani 4. Nesil olanlarını çıkarırsa, ve işlemcilerde büyük bir değişim yaparsa, o zaman performans sorunu olmayacaktır. Apple şu an Intel’in en önemli müşterilerinden biri ve Apple’ın kendi işlemcisini üretebileceği düşüncesini ve varsa planını biraz daha erteleyebilmek için elinden gelenin daha fazlasını yapabileceği aşikar.

Ama şu anki durum bile Retina Ekranlı MacBook Air lerin çıkmasına çok da engel değil. Yani, 2013’te neden Retina ekranlı MacBook Air’ler görmeyelim ki? Di mi?

Kategoriler
Apple Haber iChat Mac OS X Yazılım

Messages Beta Sürümü 14 Aralık’ta Bitiyor

Apple, Messages Beta uygulamasını Lion 10.7 üzerinde çalışmayacağını bir elektronik posta ile kullanıcılarına bildirmeye başladı. Messages yazılımı Apple'ın mesajlaşma alt yapısı olan iMessage entegrasyon çözümü olarak bizlere sunulmuştu. Messages uygulaması ilk olarak 10.8 Mountain Lion işletim sisteminde beta olmayan haliyle çıkmıştı ama öncesinde 10.7 Lion işletim sisteminde zaten kullanmaya başlamıştık. Lion üzerinde çalışan beta daha önceden sistemin bir parçası olan iChat yazılımı üzerine kuruluyordu. Kullanıcılara gönderilen postaya göre 14 Aralık'tan sonra Lion kullanıcıları iChat yazılımlarını kullanmaya geri dönmek zorunda kalacak. Messages uygulamasının deneme sürümünden memnun kaldıysanız kullanmaya devam etmek için yapmanız gereken tek şey işletim sisteminizi güncellemek olacak. 10.7 sürümünden 10.8 sürümüne geçiş için Mac App Store üzerinden Mountain Lion'ı satın almalısınız. Güncelleme yapamayacak olan eski makine kullanıcıları ise yeni bilgisayar almak zorunda kalabilir. 

Kategoriler
Apple Haber

Apple Store Açılıyor

Yılların bekleyişi sona eriyor. Apple kendi resmi mağazasını Türkiye'de açmak üzere kolları sıvadı. İş ilanları konusunda detaylar incelendiğinde Apple Türkiye'de açacağı mağaza için 17 pozisyon ayırmış durumda. Çalışanlar için iş ilanına çıkılması demek 2013 yılı için Apple'ın Türkiye'de bir mağaza açacağı ihtimalini bir gerçeğe dönüşmesi demek. İlanlar arasındaki bilgilere bakılacak olunursa, ciddi büyüklükte bir mağaza olacak bu. İlanların detaylarını görmek için buraya tıklayın.

Durum ne olursa olsun açılış gününde kuyruğa girmeye ne dersiniz? 🙂