iPhoto gün geçtikçe birçoğumuz tarafından daha da fazla kullanılan fotoğraf arşivleme, saklama ve paylaşma yazılımıdır. Genellikle yeni bir bilgisayara dijital fotoğraf makinesi takıldığında otomatikmen açılır ve çekmiş olduğunuz fotoğrafları ithal etmek için gerekli işlemleri başlatır ve bir albüm olarak sizin program veritabanınız içine ekler. Peki bu fotoğraflar bir dijital makineden değil de sabit diskinizden olursa nasıl eklenecek? Onun da kısa bir yolu var. Programı açın ve fotoğrafı ya da fotoğrafları programın Dock içindeki simgesinin üzerine veya açıksa program penceresinin içine sürüklemeniz yeterli. Ama bunu yaptığınıza sürekli olarak iPhoto’yu çalıştırmalı ve bu sürecin bitmesini beklemelisiniz. Şimdi size daha da basit ve günlük işlerinizi daha da kolaylaştıracak bir işlem anlatacağız.
iPhoto’09 sürümü ile birlikte özdevimli (şimdi bu da nedir demeyin otomatik demek, eski sistem kullanıcıları bilebilir bu kelimeyi) klasör sistemini kullanıyor. Yani sizin bazı işlemlerinizi iPhoto değil de sistemin kendisi arka planda yapıyor ve sonucu iPhoto’ya gösteriyor. Şimdi bu sizin işinizi nasıl kolaylaştıracak?
Mesela sürekli olarak internetten resim veya fotoğraf indirerek arşiv yapan birisi iseniz, bu sizin işinizi çok ama çok kolaylaştıracak. Belirleyeceğiniz bir klasör ile ithal işlemi bir sonraki program açılışında özdevimli olarak yapılacak ve o dosyalar sizin resim kitaplığınıza yerleşecek.
Bunun için ne yapacağız?
Öncelike sabit diskinizi açıyorsunuz, 
Users veya Kullanıcılar klasörünüzü açıyorsunuz. Sonra ev simgesine sahip olan ve sizin kullanıcı dosyalarınızın saklandığı hesap bölümüne çift tıklıyorsunuz. Ardından da Pictures klasörünü açıyorsunuz. Orada iPhoto Library adında bir dosya göreceksiniz ama sakın açmayın. Bu dosyaya sağ tıklayarak Show Package Contents yani Paket içeriğini göster komutunu seçiyorsunuz ve karşınıza yeni bir pencere açılıyor.
Bu pencerede karşınıza Auto Import adında bir klasör çıkacak. Bunun bir kısayolunu Command+L komutu ile oluşturarak bu kısayolu ya masaüstünüze ya da Dock’da yerleştirin ve bütün pencereleri kapatın.
İnternetten aklınıza gelen birkaç fotoğrafı ve resmi indirin veya direkt olarak Safari penceresinden bu klasöre taşıyın. iPhoto’yu bir sonraki açışınızda bu dosyaların otomatik olarak kitaplığınıza eklendiğini göreceksiniz.
Kolay gelsin.
bölümünde yer alan sekmelerden biri olan iTunes Store sekmesine tıklamalısınız. Bir süre yükleme süresi sonrası karşınıza iTunes Store çıkacaktır. Sayfa cıvıl cıvıl hem şarkı hem de yazılım konularında yeni ürünleri size gösterecektir. Kafanızı çok karıştırmadan devam edelim.
Hepimiz Mac OS X kullanırken bazı başlangıç ayarlarına ulaşmak isteriz ya da bilgisayarımız açılırken Mac OS X’e müdahale ederek farklı işlemler gerçekleştirmek isteriz. Bunun için birçok nedenimiz olabilir. Bazen farklı bir diskten başlamak bazen de bir sorunu çözmek. İşte bu müdehalelerin klavye kısayolları ve ne şekillerde kullanılabileceğini sizlerle paylaşmak istedik. Unutmadan bir noktanın altını çizmek istiyoruz. Bu kombinasyonlar için Kablolu klavyeye ihtiyacınız var.
Spotlight kullanarak birçok programa ulaşabiliyoruz ama ulaştığımız dosyanın bulunduğu klasörü direkt olarak açmak da işimizi kolaylaştırabilecek komutlardan biri olur. Command ve Space Bar tuşları yani Komut ve Boşluk tuşları ile bu canavarı aktif hale getiriyorsunuz ve sonrasında yapmanız gereken tek şey aramak istediğiniz şeyi yazmak. Sistemin neresinde olursanız olun sistem genelinde etkin olan bir kısayol olduğu için her yerden çalışacaktır. Bulunan nesne sonrasında bulunan nesnenin bulunduğu klasörü açmak için Command+R tuş kombinasyonunu yapmanız gerekmekte. Örneğin aradığınız şey iTunes ise, Spotlight’a bunu yazıyorsunuz ve hemen size sonuçlar gelmeye başlıyor. Sonrasında yapmanız gerek Komut+R tuşlarına basmak. Böylelikle hemen karşınıza Applications klasörü listelenmiş bir şekilde ve içinde iTunes seçili olarak karşınıza çıkacaktır.
Ofistesiniz veya okulda ya da günün yorgunluğunu atmak istiyorsunuz, Mac’inizin karşında ne yapacağınızı düşünerek zaman harcamayın. Tam size göre bir oyun var. Plants vs. Zombies Pop Cap firmasının ürettiği ve gün geçtikçe de ün kazanan bir oyunu. Oyunda sizin bahçenize giren zombileri temizliyorsunuz. Bazen havuzununa giriyorlar bazen de çimlerden geliyorlar. Oyunda tam olarak 26 çeşit zombi mevcut. Snorkel ile dalandan tutunda Michael Jackson gibi Thriller dansı yapana kadar sizleri hem güldürecek hem de eğlendirecek. Oyunun ilerleyen bölümlerinde karşınıza bir komşunuz çıkacak ve ilerlemeniz için gerekli olan malzemeleri size satacak tabiki de sizin yeterli paranızın olması gerekmekte. Bizden size bir tüyo: Bolca ayçiçeği dikin ki daha fazla diğer şeyleri oyun süresince alabilesiniz.
Hepimiz Snow Leopard ile baştan sonra yazılan Finder’ı biliriz. Finder ne kadar işimizi hızlandıracak şeylere sahipse de bazı özellikleri halen daha barındırmamakta. Artık Finder’ınızın daha fazla şey yapma zamanı geldi. TotalFinder ile artık Finder pencerelerinizde sekmeler oluşturabiliyorsunuz. Bu sekmelerin arasında gezinmek de çok ama çok kolay. Sistem geneli bir kısa yol ile Finder’ı etkin program haline getirebiliyorsunuz. Sekmelerin yanında size en çok kazandıracağı şey ise .DS_Store dosyalarını yok etmesi. Ayrıca sadece klasörleri en üstte gösterebilmek özelliğine de sahip bu yazılım.
Tablet, grafikerler tarafından çokca kullanılan bir çevre birimi aygıtıdır ve birçok şekilde üretkenliğinizi sonuna kadar kullanmanızı sağlayabilir. Durum bu ama şimdi öyle bir yazılım var ki bu yazılım sayesinde MacBook’unuzun izleme dörtgenini tablet olarak kullanmanıza izin veriyor. Gerçi Apple uzakdoğu dillerine ait karmaşık karakterlerin klavyeden değil de izleme dörtgeninden girilmesi için destek vermişti ama grafik dünyasına taşınması bilinen haliyle ilk bu oldu. Ten One Design adındaki üretici firma tablet biçimli giriş yöntemi çözümünü üretirken çoklu dokunuş özellikli izleme dörtgenini programladı ve kullanıcının dokunduğu noktaya göre çizim yapılmasını sağladı. İşte bu da sizin çoklu dokunuş özellikli (yani multitouch) MacBook’larınızı bir grafik tableti haline getirmekte. Aynen Wacom tabletler gibi. Malesef ki şu an için hassasiyet ayarı olmayan bu yazılım, şu an sadece sizin nereye dokunduğunuzu söyleyebilmekte, ne kadar bastırdığınızı değil. Sadece Ten One Pogo Sketch stilüsünü kullanmanız durumunda hassasiyet ayarını belli bir dereceye kadar yapabilmektesiniz. Belki Wacom kadar fazla ticari başarıya ulaşamayacak ama bireysel kullanımlar için de mükemmel bir çözüm olduğunu da kabul etmemiz gerekmekte.
Bir süre OS X dünyasından uzak kalan OpenGL yepyeni sürümü ile tekrardan OS X içerisinde boy göstermeye devam edecek. Open GL 3.0 için gerekli olan desteği kullanmaya devam eden Apple tam Open GL desteği için kolları sıvamış durumda. Belki bir oyun editörümüz bile olabilir. Cider ile Mac ortamına aktarılmış olan oyunlar daha optimize bir şekilde çalışabilecek duruma gelecektir böylelikle.