MacBook Air her tip kullanıcıyı çok kolaylıkla büyüleyebilecek bir bilgisayar. Başlıktaki soruyu cevaplamak için aslında yapmamız gereken en önemli şey MacBook Air’in ne olduğunu ve nasıl bir alt yapıya sahip olduğunu anlamak olacak.
Öncelikle MacBook Air’in hafif taşınabilir bilgisayar sınıfında kuralları değiştiren bir cihaz olduğunu unutmamalıyız. Kullandığı alt yapı ve teknik özellikleriyle kendi sınıfında (sınıfında aslında kendinden başka bir şey yok o ayrı) sayılabilecek birçok bilgisayarı arkasında bırakabilecek özelliklere sahip. Çift çekirdekli i5 veya i7 işlemcilerle en üst performans sağlayabilecek durumda. Hele hele bu hızı bir de Flash destekli disk ile birleştirince MacBook Air, birçok bilgisayarın size sunamayacağı bir performans verir. Başlıktaki sorumuzun cevabı aslında işlemcide yatıyor. Intel’in üçüncü nesil mobil destekli i serisi işlemcilerinin (en azından Apple tarafından kullanılanların) en ortak yönü, hepsinin farklı özelliklerde de olsa aynı grafik işlemcilerini var olması. Şu an piyasada olan üçüncü nesil mobil i serisi işlemcilerinin hepsi Intel® HD Graphics 4000 grafik işlemcisini içermekte. Intel i5 ve i7 serisinin hepsinde aynı grafik işlemcisi var dedik ama arada fark var. Grafik işlemcilerinin az frekansları Pro serilerindeki işlemcilerde 650 MHz ama Air lerde 350 MHz. Hepsinin desteklediği çıkış sayısı ve port aynı. Hepsi eDP/DP/HDMI/SDVO/CRT kapılarına destek vermekte. Hepsi aynı anda 3 ekranı destekliyor. Hepsi Intel Wireless Display teknolojisini yani Apple’ın AirPlay teknolojisinin dayandığı alt yapıya da sahip. Şimdiiii, i5 işlemcileri ve i7 işlemcilerindeki grafik çipinin azami 2560×1600 çözünürlüğü destekliyorsa, şu anki şartlar altında MacBook Air’in retinalı olmalasının bir engeli yok gibi görünüyor. Çünkü işlemcilerin sadece kendileri üzerindeki çip bile bu çözünürlüğü destekliyor. Zaten hepimiz i5 işlemcileri ile bile MacBook Pro’nun Retinalı olabileceğini 13 inç Pro modeli olarak çıktığını biliyoruz.
Amaaaaaa. MacBook Air’den fazlasını bekleyemezsiniz. Ne kadar performansı en çok etkileyen şeylerden biri harddisk gibi görünse de, işlemcinin ne kadar az işi olursa size o kadar daha fazla performans sunacağı da aşikar. MacBook Air ve 13 Retina modellerinin benzer işlemciye sahip olmalarına karşın, işlemcilerin tamamen aynı olması anlamına gelmiyor. İşte zaten buradaki Pro olma veya olmama özelliği burada ortaya çıkıyor. En temelinde benzer işlemciler bile olsa, biri daha fazla hızlı çalışabiliyor, diğeri daha yavaş. Performans konusunda çok belirgin olmasa da bir düşüş yaşanması ihtimal ama Intel bir sonraki işlemci atağını yapıp i5 ve i7 serisi işlemcilerin yeni sürümünü yani 4. Nesil olanlarını çıkarırsa, ve işlemcilerde büyük bir değişim yaparsa, o zaman performans sorunu olmayacaktır. Apple şu an Intel’in en önemli müşterilerinden biri ve Apple’ın kendi işlemcisini üretebileceği düşüncesini ve varsa planını biraz daha erteleyebilmek için elinden gelenin daha fazlasını yapabileceği aşikar.
Ama şu anki durum bile Retina Ekranlı MacBook Air lerin çıkmasına çok da engel değil. Yani, 2013’te neden Retina ekranlı MacBook Air’ler görmeyelim ki? Di mi?