Kategoriler
Yazar: Cem YENER
ElmaSuyu.Net Yöneticisi - Site faaliyetlerinin yanında bilgisayar dünyası ile yakından ilgili. Mac ve iOS özellikle ilgilendi konulardır.
Üniversite Program Koordinatörü - Bir devlet üniversitesinin İngilizce Hazırlık Programı Koordinatörü ve Akademik Direktörlüğünü yürütmekte.
@jamwinner
Amerikan elektronik devi Apple’ın kurucusu Steve Jobs yirmi yıldır teknoloji dünyasının rock yıldızı olageldi. 1970’lerde başlayan kariyeri süresince artık kendisiyle özdeşleşen kot pantolonlarıyla siyah tişörtü ya da balıkçı kazağı üzerinde, bir biri ardına yaptığı keşifleri tanıttı Jobs.
Jobs, Apple’ın CEO’su, yani İcra Kurulu başkanı olarak kameraların önüne en son Haziran ayında çıkmış ve bilgisayar aleminin en yeni gelişmelerinden biri olarak görülen iCloud’u tanıtmıştı. 2001 yılındayken bu gelişmenin adı iPod’du, 2007’de iPhone sonra da iPad. Bugün son derece ünlü ve her yerde kullanılan bu ürünlerin tümü, Apple’ı dünyanın en büyük şirketlerinden biri kıldı.
Lion geçişi sonrası iChat kullananlar bütün oturumlarının aynı pencerede toplandığını görünce biraz şaşırmıştır. Apple’ın bunu daha derli toplu olması yönünde böyle bir güncelleme yapmış olmasına karşın bazılarımız eski alışkanlıkları bırakmak istemeyebilir. Aynı kontakt listesi içinde .me, aim ve gtalk ve hatta FaceBook Chat kullanmak istemiyorsanız yapmanız gereken şey çok basit.
OS X Lion’ın Kurtarma yazılımı Apple tarafından çıkarılan ve optik bir diske gerek kalmadan optik olmayan disklere OS X Lion kurtarma bölüntüsünü kopyalayan bir yazılımdır. Kurtarma yazılımı dahili Kurtarma Bölüntüsünün bütün özelliklerine sahip; yani aynı zamanda Lion yeniden yükleme yapabilir, Disk İzlencesi ile onarım yapabilir, Time Machine ile eski yedeklerinizi yükleyebilir ve hatta Safari ile internette gezinebilirsiniz. Unutmamak gereken bir nokte ise bu Asistanı kullanmak için Mac’inizin dahili bir kurtarma bölüntüsünün hazır halde olması gerekiyor.
Captive Ağ nedir sorusunu sorar gibi gördüm sizi. Aslında Captive ağ normal ağlardan çok da farklı bir ağ çeşidi değildir. Captive ağlarda genelde HTTP doğrulama yöntemi ile internete ulaşmanız amaçlanır. Buna en güzel örnek ve Türkiye’deki en bilindik örnek TTNET Wi-Fi servisidir. Bu tür ağlar genelde sınırlandırılmıştır ve sadece belli başlı yöntemlerle sınırsız internete ulaşmanız sağlanır. Örneğin Atatürk Havalimanına gittiğinizde bilgisayarınızı açarsınız ve size otomatik olarak TTNET Wi-Fi servisi karşılar, çünkü diğerleri şifre korumalıdır. Captive ağların en büyük farkı şifre korumalı olmamaları bunun yerine sadece gerekli bilgiler sağlayarak internete ulaşmanızı sağlamalarıdır.
Bulut ve olması gereken yöntem bu… Apple’ın dediği sözler de bu şekilde. Söylenenleri bir kenara bırakalım da iCloud adındaki bu otomatik ve fazla çaba gerektirmeyen veri sistemini bir inceleyelim.
iCloud nedir? iCloud iOS sürüm 5 ile Apple’ın mobil ve masaüstü platformlarını birleştirdiği bir veri paylaşım ve entegrasyon alt yapısıdır. Bu alt yapıda veriler kuru kuruya bir yerden diğerine gitmez. Apple’ın neredeyse bütün uygulamalarıyla uyumlu olan bu alt yapı ile üretmiş olduğunuz içerik de sahip olduğunuz diğer platformlara aktarılır. Ama şunu unutmayın ki iCloud salt bir yedekleme sistemi değildir. Yani sadece yedeklerinizi sakladığını bir internet alt yapısı görevinde olmayacaktır ve zaten sığası da buna müsait değildir. iCloud salt veri yedeklemeden daha çok sizin satın almış olduğunuz şarkıları, çekmiş olduğunu fotoğrafları, takvim bilgilerinizi, üretmiş olduğunuz belgeleri ve fihrist bilgilerinizi (ve daha birçok şeyi) sahip olduğunuz Apple platformları arasında anında ve otomatik olarak paylaşır.
Garip bir hikayenin başlangıcı …. Tarih 22 Haziran 2011 ve Apple camiasında Türkiye’nin belkide en çok bilinen isimlerden biri Hüseyin Usta ile Kanyon alışveriş merkezindeyiz. Sıcaklığın vermiş olduğu hararet ile nane limonata saldırmış 2 eğitimcinin vahim serinleme çabaları koyu sohbet ve dünyevi konuşmalardan epey sonra sonuç buldu. Derslerimizin başlaması için kalan bir saati en iyi şekilde kullanmaya çalışırken birden canımızın sıkkınlığının verdiği bir hamle ile kendimizi Teknosa’ya attık.
İnsanların Apple ürünleri alabilmek için hırsızlık dahil birçok şeyi yaptığını duymuştuk ama, bu gerçekten de başka bir konu. Çin’de 17 yaşındaki bir çocuk iPad2, iPhone ve bir laptop alabilmek için organ mafyası ile iletişime geçerek böbreğini 20.000 Yuan (Çin para birimi) karşılığında sattı. 20.000 yuan ortalama 1900 Sterlin veya 3000 Amerikan doları etmekte. Yetkililer; “Zheng soyadındaki çocuğun ailesi durumdan çok üzgün ve üstelik çocuğun durumu da pek iyiye gitmiyor. Ameliyatının yapıldığı hastane organ transplantasyonu için ideal olmadığından sağlık durumu da kötü”. şeklinde açıklama yaptılar.
Aileler olarak, bizde bunlar olmaz demeyin. Eğer çocuğunuz varsa lütfen bu konuda dikkatli olun. Sizin acınız da bizlerin de dahil olduğu başkalarının acısı olmasın.